İbrahim Satılmış’ın Anısına

 Çorum’un Alaca ilçesi Yozgat’a doğru serilmiş uzun bir Ova’dır.   Kuzey-doğusunda isyan eder gibi yükselen Kandil Dağı vardır. Dağ batısından bakilinca yüm Vadiye kanat açmış olan Kartalkayayı  kucaklamıştır.

İbrahim Satılmış Kandil dağına kurulu Kürt ve  Alevi olan Dedeler Ocağı Nesimi -Keşliği köyündendi. Babası köyün en yoksullarından Halil Amcadır.

 İbo Orta okulu Alaca da Denizhan Mahallesinde akrabalarının yanında okudu. Ardından Çorum Eti Ortaokuluna  gitti.

Çorum da, SGB adıyla bildiğimiz TKP-B çevresinde yer aldı. Çok daha sonraları Filistinde bir çatışmada öldürülen Hüseyin GÖKDEMİR ve Siirtte katledilen  kardeşi Rıza Satılmış ile birlikte İç Anadolu örgütlenmesinın öncülerindendi.

1980 olaylarında Çorum’daydı.  Faşizme karşı kendini savunan çorum halkı, emekçileri ve gençliğinin örgütlenmesi ve direniş esnasında  öndeydi.  Katliam ve Provakasyonun Merkezi olarak seçilen Alladdin Camii’si çevresinde yoğunlaşmış olarak 28 ve 29 Mayıs günleri tüm gece boyunca süren çatışmalarda İbo orada idi. Çorum Halkı ve Devrimci Gençleri  katliamı canla başla direnerek engellediler. MHP ve Polislerden oluşan katliam çeteleri o günlerde ağır kayıplarla püskürtüldüler.  Erzincan Sıkıyönetim Komutanlığı Devrimci Yol ve Halkın Kurtuluşu ve SGB li devrimcilere bu nedenlerle davalar açtı.

İbrahimin Halkçı ve örgütçü özelliğini herkes bilir. Örgütçülük O’nun  mütevazi dünyasında derin anlamlara bürünürdü.

Cuntadan sonra SGB Örgütünün Genel Sekreteri Hüseyin GÖKDEMİR ve Nokta ile birlikte Filistine gitti. Orada 6 ay kadar kaldı. Sonra  Kassel’e geldi ve Köln kentine yerleşti.  Alevi  hareketinin içinde yer aldi. Yöneticilik yaptı. Avrupa Alev i hareketinın bugünki  itibar ve demokratik  kazanımlarına, Kürtler ve sosyalislerle dialog ve dayanışmasının  sağlanmasında İbo’nunda emeği vardır.

İbo bir Kürt’tü.  Kürt ve Alevilerin tarihlerden beri gördüğü zulme karşı coşku ve azimle mücadele etti. Bu mücadeleyi sürdürenlerin dostu, müttefiki, Sırdaşı  ve yoldaşı olarak güven kazandı. İç Anadolu Kürt ve Alevilerinin yoğun yaşadığı Avusturalya ve Danimarkada da kalıcı Örgütlenmeler ve ilişkiler yarattı.

İbrahim’in özelliklerinden biriside  Türkiye ve avrupanın demokratik ve muhalif bütün çevrelerle dialog  içinde olmasıydı.  

Kürdisitanda süren mücadeleye, bakmayanların göremiyeceği, belki gösterişsiz ama sistemi ve sürekiliği olan damarlar açmaya çalışmasıdır. Bu açıdan O bir  Dava adamıydı.

12 Eylül sürgünü olarak 30 yıl  boyunca hayat mücadelesi verdi. Asalak yaşamadi. Hep üretti ve çalıştı. Mültecileşmedi. Sürgün kaldı.   

İnsan Hakları mücadelesi ve Demokrasi için tüm sosyal hareketlere desdek verdi.  Insan Hakları Derneği TÜDAY ın çalışmalarına Yönetim kurulu üyesi aktif katılıyordu. Sürgünler Platformunun üyesi idi.

İbo!  Kardeş!  

Hep güzellikler için çarpan yüreğin çok acılar çekti, Çok eziyet gördü. Sende çok yordun onu. Kalbin sevenlerini ve hepimizi perişan etti.

Seni Kandil Dağına geri gönderiyoruz.

Yıldızlara Yakın olasın diye! 

Anadolunun gelecek ve mutlu günlerine en yükseklerden bakmaya devam edesin diye.

Avrupa sürgünler Platformu

AVRUPA SÜRGÜNLER MECLISINDEN ; DOSTLARI; ARKADASLARI VE YOLDASLARI