Ali Haydar AVCI
Demokrasi bir kültürdür, bir yaşam biçimini ve değerler bütününü içerir. Bunun toplumsal yaşamda belli kuralları, belli yöntemleri vardır. Aslında bir gerçeği görmek gerekirse demokrasi bir bakıma gelişmiş, uygarlaşmış, demokratik değerleri içselleştiren, bilinç, eğitim ve kültür düzeyi yüksek toplumlar sistemidir. En başta uzlaşıyı, karşılıklı saygı çerçevesinde barış içinde birarada yaşamayı öngörür. Bunu benimsemeyen, bunu kabullenmeyen kesimler, yönetimi, kamu adına güç kullanımını ele geçirdikten sonra kaçınılmaz olarak kendi idolojik çerçevesi ve öngörüleri doğrultusunda, arzuladığı düzeni ve yaşam biçimini kurmaya yönelecektir. Kendi idolojik yönelimi haricindeki hiç bir kesimin yaşam biçimini, taleplerini, hak ve özgürlüklerini dikkate almayacak, tam aksine onları, değişik yol ve yöntemler (buna zor ve şiddette dahil) kullanarak dönüştürmeye çalışacaktır. Demokrasinin olanaklarıda bunun gerçekleşmesi için bir basamak olacaktır.
Bugün Türkiye’deki zorbalık temelinde kurulan düzenin ve saldırganlığın dayanakları mevcut yönetimin başında bulunanlar tarafından açıkça ortaya konulan şu söylemde gizlidir: “Dinin emrettiği neden reddediliyor.?” (28 Mayıs 2013’te R. T. Erdoğan tarafından yapılan konuşma.) İşte faşizm tam da budur. Hayatın her alanında kendi öngördüğü yaşam biçimini dayatmak… Her türlü (iktisadi, siyasi, kültürel, eğitsel, hukuksal, askeri, polisiye v.s.) olanak, yol ve yöntem kullanılarak kendi gibi olmayanlara yaşama hakkı vermemek, soluklanma alanlarını adım adım daraltmak… Bilinmeli ki, darbe ve diktatörlük yalnızca askeri yolla gerçekleşmez, Hitler örneğinde olduğu gibi sivil yolla da gerçekleşebilir. “Sivil Darbe” ve “Sivil Diktatörlük” nedir, bunun içerik ve tanımına son derece dikkatle bakmak gerekiyor. Türkiye’de yaşanan gerilim ve çatışma, işte bu uzlaşmaz karşıtlığın giderek derinleşen çelişkisi ve çatışmasıdır.
Bu noktada sormak gerekiyor: Demokrasinin olanaklarını kullanarak, “zorbalık düzeni” ve diktatörlük kuranlara karşı ne yapacaksınız…??? Tutumunuz ne olacak…??? Unutmayın ki, Hitler’de seçimle işbaşına gelmişti, kesinlikle bir daha seçimle gitme koşullarını ortadan kaldırdı…
Unutmayın, faşizm tek renk değildir. Tek yol ve yöntemle de işbaşına gelmez.
366 kez okundu.