Ülkenin gencecik çocuklarına hapishane ya da sürgünü dayatanlar siz de zulmunüzde boğulun…

mahir-mete-kul-1

Yargılandığı davada hakkında verilen yurt dışı yasağı sebebiyle Türkiye’den Yunanistan’a Meriç Nehri üzerinden botla geçmeye çalıştığı sırada botun alabora olması sonucu kaybolan ve cenazesine günler sonra ulaşılan üniversite öğrencisi Mahir Mete Kul Atina’da defnedildi.

Türkiye’den Yunanistan’a Meriç Nehri üzerinden botla geçmeye çalışırken botun alabora olması sonucu nehre düştüğü 24 Mart’tan bu yana kendisinden haber alınamayan Beykent Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği öğrencisi 21 yaşındaki Mahir Mete Kul’un cenazesi 8 Nisan’da bulunmuştu.

Annesi Ünzile Araz tarafından teşhis edilen Kul’un cenazesi Atina’daki Nikeas Mezarlığı’nda yapılan törenin ardından son yolculuğuna uğurlandı.

Oğlunun mezarı başında konuşan Ünzile Araz, “Herkes ‘çok zor olacak’ dedi. Ama ben Mete’yi bırakmadım, bırakmam. Dünya sussa ben susmam. Nehirde yatan diğer çocukların aileleri onları bırakmasın. Ben oğlumun orada olduğunu biliyordum. Yunanistan hükümeti dinlemedi bizi. Bırak ölüleri, dirileri bile dinlemediler. Kahrolsun faşizm. Benim oğlumun katilleri onlar” diye konuştu.

Ne olmuştu?

Türkiye’de Liseli Dev Genç’in açıklamalarına katıldığı ve gizli tanık ifadeleri nedeniyle “örgüt üyeliği” iddiasıyla hakkında açılan davada 2017 yılında tutuklanıp 10 ay cezaevinde kalan ve 5 ay önce tahliye olan Beykent Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği öğrencisi 21 yaşındaki Mahir Mete Kul, 24 Mart’ta Meriç Nehri üzerinden Yunanistan’a geçmeye çalıştığı sırada botun alabora olması sonucu kaybolmuştu.

Olay Kul’la aynı botta olan ve botun alabora olması sonrası kendisini Yunanistan kıyısına çıkartmayı başaran diğer kişinin Kul’un ailesine haber vermesi üzerine ortaya çıkmıştı.

Kendisi de politik nedenlerden ötürü Türkiye’yi terk ederek Yunanistan’a geçen ve 5 aydır Atina’da bulunan Kul’un annesi Ünzüle Araz ise bu bilginin ardından Yunanistan ve Türkiye’de oğlunun nehirde aranması için yetkili kurumlara başvuruda bulunmuştu.

Oğlunun yargılandığı davadaki hapis cezası tehdidi nedeniyle ülkesini terk etmeye karar verdiğini ve yurt dışı çıkış yasağı nedeniyle bu yolu tercih etmek zorunda kaldığını belirten anne Araz, “Oğlumu Meriç sularına gömen Türkiye’deki faşizmdir. Bundan faşizm sorumludur” demişti.

:::::::::::::::::::::::::::::::::::

Erguvan ağaçlarının pembeliğinde,portakal çiçeklerinin kokusunda yağmurlu bir ilkbahar gününde toprağın koynuna sakladık ömrünün baharındaki Mahir Mete’yi…
Bi yanında 85 yaşında diğer yanında 77 yaşında bir ölünün ortasında 23 yaşındaki Mahir yatıyor…
Bu hiç adil değil.
Mezarına konulan iki satranç taşıyla kavuşamadığı annesi ve abisini göremiyor artık Mahir…
Ünzile abla…Ne acılar çektin ve şimdi nasıl bir dirençle buldun Mahiri…nasıl bir metanetle uğurladın…onu nehirde bırakmadın…
Sadece Mahir aranırken 8 ceset bulundu Meriç nehrinde…Kuşların uçarak,balıkların yüzerek geçtiği nehir insanlara sınır…Faşizmin zulmünden ya da savaştan ya da baskıdan ya da ya da…o sınırı geçmeye çalışan insanların bir kısmı o sularda kaldı…
Bugün onu uğurlayanların büyük kısmı o nehri hasbelkader sağ geçenlerdi…ve herkesin omuzunda tesadüfen yaşıyor olmanın dayanılmaz ağırlığı…
Mahir yüreklerde yaşasın ve dilerim buna sebep olanlar, bu ülkenin gencecik pırıl pırıl çocuklarına hapishane ya da sürgünü dayatanlar siz de zulmunüzde boğulun…

Emriye Hoca / Atina

12-04-2019

 

 

91 kez okundu.

Check Also

Türkiye hapishanelerindeki politik tutsaklarla dayanışma amacıyla, Mannheim’da “Özgürlüğün Sesi” bir kez daha sergilendi

Türkiye hapishanelerindeki politik tutsaklarla dayanışma amacıyla, “Görülmüştür Kolektifi” ve “Red Fotoğraf Grubu” ile birlikte hazırlanan …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir