Başbakan Alevi hazımsızlığından vazgeçmelidir

 

Sorunumuz teolojik değil anti demokratik tutumdur

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Partisinin grup konuşmasında Almanya’nın Ateist Aleviliği desteklediğini ileri sürerken, “Almanya’da Ali’siz Alevilik denen bir olay var, yani ateist bir anlayışın, Alevilik kisvesi altında, kendilerinin de desteklemiş olduğu bir yapı” olduğunu ileri sürerek Almanya Cumhurbaşkanını da bu yapıyı desteklediği gerekçesiyle eleştirdi.

Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu başta olmak üzere Avrupa’nın 14 ayrı ülkesinde Federasyon bazında örgütlenip bir Konfederasyon çatısı altında toplanan Avrupa Alevi örgütlenmesi tüm Avrupa’da yaşadıkları ülkelerin özgürlükçü, demokratik Anayasalarına göre tüm inanç gruplarına sağlanan haklardan faydalanmaktadırlar.

Almanya’da Alevi Birlikleri Federasyonuna sağlanan haklar orada faaliyette bulunan İslami örgütlere sağlanan haklardan ne bir eksik ne de bir fazladır. Tüm inanç grupları gibi İslami örgütler ve de Alevi kurumları da Almanya Anayasası ve yasalarının sağladığı haklardan eşit şekilde faydalanmaktadır.

Almanya’da yaşayan Alevilerin tıpkı orada yaşayan Sünni İslami örgütler gibi özgürce örgütlenip Türkiye’de Alevilerin talep ettiği, hukuki ve demokratik mücadelelerine rağmen kabul edilmeyen tüm haklarını serbestçe ve Anayasal bir hak olarak kullanmaktadırlar.

Almanya’da Cemevleri ibadethanedir. Almanya’da Alevi çocukları zorla Sünni ya da Hristiyan inancının derslerine sokulmamakta, kendi belirledikleri müfredatla ve kendi belirledikleri öğretmenler aracılığıyla Alevilik dersleri almaktadırlar. Almanya’da Alevilerin yaşadıkları bölgelere zorla Cami ya da Kilise yapılmamakta, Aleviler üzerinde bir asimilasyon politikası uygulanmamaktadır. Almanya’da insanlar Alevi oldukları için işten çıkartılmadığı gibi işe alınırken de Alevi olduklarına bakılmamaktadır. Aleviler Almanya’da Alevi olduklarından kaynaklı olarak evleri işaretlenmemekte, zaman zaman devlet destekli katliamlara uğramamaktadır. Almanya’da Aleviler Başbakan tarafından yuhalatılmamakta, cibilliyetlerine laf edilmemektedir. Almanya Başbakanı “ben dört dörtlük Aleviyim” dememekte, Aleviliğin ne olduğu ve nasıl inananacağına Aleviler kendileri karar vermektedirler. Almanya’da Alevilerden alınan inanç vergileri başka inançların hizmetlerine sunulmamaktadır.

Alevilerin Alili mi, Alisiz mi olduğu konusu Başbakanın meselesi değildir. Bu konu ve Aleviliğin teolojik boyutuyla ilgili tüm tartışmalar iç tartışmadır ve Alevileri ilgilendirir. Başbakan Aleviliğin teolojik, inançsal tartışmalarına dil uzatmak yerine demokratik taleplerine kulak vermelidir.

Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı yönettiği ülkede yaşayan Alevilerin maruz kaldığı demokratik haklarını neden hala gasp ettiğinin hesabını vermesi gerekirken Alevilerin özgürce inançlarını yerine getirdiği başka bir ülkeyi eleştirmesi hazımsızlıktır, çekememezliktir, Alevi düşmanlığıdır.

Maalesef ki ülkemizin Başbakanı kendi yurttaşı olan Alevilerin haklarını gasp ederken bununla yetinmeyip ülkesi dışında yaşayan Alevilerin de haklarının gasp edilmesi telaşına düşmüştür.

Başbakan bu hazımsızlıktan vazgeçip, ülkesinde yaşayan Alevilerin kendilerinin düzenlediği çalıştaylarda dile getirip ortaklaşa sundukları taleplerin gereğini yerine getirmelidir.

30.04.2014

Saygılarımızla,

Başkan

945 kez okundu.