Entellektüel kadın büyük tehlikedir !

 SELMA METİN

 

‘Özgür, ahlaklı, mutlu bir yaşam nasıl mümkün olabilir sorusu, çocukluğumdan beri beni meşgul ediyordu. Bu sorulara yanıt bulmak, toplumu, kendimi anlamak ve özgürlük alanımı genişletmek için sosyoloji okudum… Doktorlar gibi, sosyologların da toplumsal yaralara el sürme kabiliyetinde olması gerektiğine inanıyordum.’diyor  Pınar Selek.

  • Sosyolog, araştırmacı, yazar. Pınar Selek 1971’de İstanbul ‘da doğdu.
  • Notre Dame De Sion Lisesi’den sonra 1996’da Mimar Sinan Üniversitesi Sosyoloji bölümünü ‘Babiali’den İkitelli’ye, Mürekkep Kokusu’ndan Plazalara’ başlıklı teziyle, birincilikle bitirdi. Aynı üniversitede sosyoloji yüksek lisansını tamamladı.
  • Fransa’da Sophiantipolis UDEL Üniversitesi’nde ekonomi-politik dersleri aldı. Üniversite yıllarında sokak çocukları, seks işçileri, Romanlar ve eşcinsellere ilişkin çalışmalarıyla dikkati çekti.
  • Amargi Kadın Dayanışma Kooperatifi kurucularından olan Selek, barış mücadelesi, antimilitarizm, insan haklarıyla ilgili çalışan birçok STK ve harekete destek vermekte ve Amargi Feminist Teori Dergisi editörlüğünü yapmaktadır.
  • Selek’in EZLN Zapatist hareketin bildirileri ve Marcos’un mektuplarından oluşan “Ya Basta! Artık Yeter” adlı çeviri/derleme çalışması 1996’da Belge Yayınları’ndan çıktı. Ülker Sokak’ta travesti ve transseksüellerin dışlanmasını konu alan ‘Maskeler’, ‘Süvariler’, ‘Gacılar’ adlı araştırması 2001’de Aykırı Yayınları’ndan; barış mücadelesinin ve sol muhalefetin yaşadığı sorunların ele alındığı Barışamadık 2004’te İthaki Yayınları’ndan basıldı.
  • 2008’de İletişim Yayınları’ndan çıkan ve erkekliğin iktidar aracı olarak oluşumunda askerlik hizmetinin rolünü inceleyen ‘Sürüne Sürüne Erkek Olmak kitabı Zum Mann Gehätschelt, Zum Mann Gedrillt başlığıyla 2010’da Orlanda Yayınevi tarafından Almanca olarak yayımlandı.
  • Pınar Selek’in ayrıca Su Damlası (2008,Özyürek Yayınları),
  •  Siyah Pelerinli Kız (2009, Şahmaran Yayınları) ve Yeşil Kız (2010, Özyürek Yayınları) başlıklı üç de masal kitabı bulunmaktadır.
  • Pen Dünya Yazarlar Birliği’nin bursuyla, Almanya’da kitap çalışmalarını sürdürmekte olan Pınar Selek halen Strasbourg Üniversitesi’nde ‘Sciences Politiques’ alanında doktora çalışmasını sürdürmektedir.

Pınar Selek 1998 de bir sosyolog olarak PKK hakkında bir araştırma yapmak üzere Türkiye’ye gitti ve olanlar da oldu. Genç bir bilim kadını ilk defa, daha o dönem yüksek sesle Kürt kelimesinin telafuz edilmesinin cezai işlem gerektirdiği  süreçte araştırma yapma cesaretini gösterdi, başarılı, çalışkan ve cesur bir aydın kadın. Sosyoloji çalışmalarını transseksüeller, sokak çocukları ve seks işçileri gibi toplumun yok saydığı, sistemin sosyal sorun olarak hiç algılamadığı kesimleri araştırmak, hem de sosyal sorunların araştırılması ve çözümler üretilmesi gibi bir alışkanlığı olmayan, tüm politikasını yok sayma ve unutturma perspektifiyle yürüten bir iktidarın canını sıkardı.

Ama Pınar Selek bununla da kalmadı ve 1997 de yine yok sayılan Kürt özgürlük hareketinin devletle sürdürdüğü savaşın neden durmadığını, savaş koşullarını ve neden bir türlü barışılamadığını anlamak ve anlatmak üzere konunun muhataplarıyla görüşmeye, araştırmaya yöneldi.11 Temmuz 1998 Pınar Selek, PKK üyesi olmak ve propaganda yapmakla suçlanarak gözaltına alındı. Tüm çalışmalarına el konuldu. Pınar Selek’e görüştüğü kişilerin isimlerini vermesi için ağır işkence yapıldı. Bilgi gizliliği ve mahremiyeti gibi insan haklarının önemli bir kuralı “Türkiye demokrasisinde” tabi ki işlemez. Çünkü bilim adamı, doktoru, basını bil-umun  aydını iktidarın istediğine uymak zorunda, aksi takdirde vatan haini ve anarşist olur. Ve de bedelini öder.

Pınar Selek aleyhine içeriği doğru olmayan sahte tutanaklar düzenlendi. Tutanaklarda, kendisi gözaltına alınmadan önce imha edilen patlayıcı ve malzemeler, sokak çocukları için kurduğu atölyede bulunmuş gibi yansıtıldı. İlginçtir tüm soruşturma boyunca Pınar Selek’e Mısır Çarşısı patlamasıyla ilgili tek bir soru yönetilmemiştir. Pınar Selek için ‘örgüte üye olmaktan ve patlayıcı madde imal etmekten açılan ilk dava ile ilgili, sokak çocukları atölyesinde bulunduğu iddia edilen patlayıcıların daha önceden polisin elinde olduğu, sahte belge düzenlendiği, olay yeri inceleme raporunun tarihiyle ortaya çıktı. Ancak bu kez de Ümraniye Cezaevi’nde tutukluyken, bir buçuk ay önce meydana gelmiş Mısır Çarşısı Patlaması ile ilişkilendirildiğini televizyon ekranlarından öğrendi. Komplo büyüyerek devam ediyordu.

Mısır Çarşısında meydana gelen patlamanın bilir kişi, Mahkeme’nin tayin ettiği üç uzman profesörün raporunda  patlamanın kesinlikle bomba değil, tüp gaz kaçağından meydana geldiği tespit edildi. Yerel mahkeme, 2,5 yıl sonra 22 Aralık 2000 tarihinde Pınar Selek’in tahliyesine karar verdi.

Tahliyeden yaklaşık 3 yıl sonra “Patlama bombadan kaynaklanmıştır” şeklindeki imzasız ve tarihsiz yeni bir raporun dosyaya girmesini sağlayarak mahkemeden yeniden bilirkişiye gitmesini istediler.

Bütün bu sahte numaralara rağmen yeniden görülen mahkeme sonunda 08 Haziran 2006’da İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi  Pınar Selek hakkında Mısır Çarşısı patlamasına ilişkin ‘ceza verilmesine gerektirir kesin ve inandırıcı delilin elde edilemediğine’ dair ilk beraat kararını açıkladı. İkinci beraat kararı.

Bu karar Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından 17 Nisan 2007 tarihinde ‘hüküm kurulmadığı’ gerekçesiyle bozuldu. Yargıtay Başsavcısı, Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin beraat kararının bozulması kararına karşı Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nda itiraz ederek, beraat kararının onanmasını istedi. 9 Şubat 2010’da Yargıtay Ceza Genel Kurulu (YCGK) 17’ye karşı 6 oyla, Yargıtay Başsavcısı’nın itirazını reddederek Pınar Selek için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi.

24 Ocak 2013 de İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi 3. yargılama sonucu Pınar Selek’i ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. 29 Aralık Adalet Bakanı Pınar Selek’in iadesi için Fransa ya başvuruyor. Kırmızı Bültenle aranma kararı çıkarıyor.

Düşünmek ve üretmek, insan haklarını savunmak, insanları hak eşitliklerine inanmak, barıştan ve özgürlükten yana olmak. Her şeyden çok da bilimi insanlığın hizmetine sunmanın bedeli, sahte belgelerle tutuklanma, işkence, müebbet hapse çarptırılmak doğduğu büyüdüğü topraklarından mahrum bırakılmak, sürülmek.

Beyne zincir vurma eylemi, yüzlerce gazeteci, yazar, aydını cezaevinde çürütme Pınar Selek le devam ediyor .safe_image.php

 

 

 

 

 

1602 kez okundu.

Check Also

SÜRGÜNLÜK VE ETNOLOJİ – Engin Erkiner

            Sürgünlükle ilgili incelemeler, bu sürgünlük ülke içinde veya dışında …

One comment

  1. Sosyolog Pinar Selek onemli arastirmacidir Turkiye,de ve mezotapmya cografyasinda tabu olarak bilinen sorunlara bizzat yasayarak gundeme getirmistir.Dolayisiyla I.Besikci,den sonra gelen en cesur toplum bilimcisidir Avrupa gocmenleri bu sorunlari her zaman gundemde tutmalidir.S.Metin bu konuyu dile getirmesi onemlidr

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir