29-30 Haziran tarihleri arasında Brüksel’de gerçekleştirilen Barış ve Demokrasi Konferansı sonrası oluşturulan Avrupa Barış ve Demokrasi Meclisi (ABDEM), çalışmaların yürütülmesinde esas alınacak iç işleyiş hükümleri ile birlikte organlarını belirleyerek, 1 Eylül’den itibaren çalışmaya başladı.
Belçika’nın başkenti Brüksel’deki konferanstan sonra kuruluşu ilan edilen Avrupa Barış ve Demokrasi Meclisi, hafta sonu ilk toplantısını yaparak, tüzüğünü hazırladı; yürütme ve komisyon seçimlerini gerçekleştirdi.
Düsseldorf kent merkezindeki Goethe-Hafez Saal’de yapılan toplantıya, aralarında Çerkez, Laz, Rum, Asuri, Ermeni, Kürt ve Türkiyeli sol, demokratik kurum ve kuruluşları ile Alevi, Êzîdî inanç temsilcilerinin de bulunduğu 65 delege katıldı. Kongra Gel Eşbaşkanı Remzi Kartal’ın açılış konuşmasının ardından divan seçimi yapıldı. İki bölüm halinde gerçekleştirilen toplantını ilk gündemi‚ “Son siyasal gelişmelerin değerlendirilmesi” olarak belirlendi.
Katılımcıların hemen hepsi konuşmasında Rojava’daki Kürt devriminin sahiplenilmesi; Avrupa Barış ve Demokrasi Meclisi’nin harekete geçmesi, halen sürmekte olan çözüm sürecinde ayak direyen Türk devletinin barış için adım atmaya zorlanması gerektiğini ifade etti.
İlk sözü alan Gazeteci Necati Abay, Rojava devriminin emperyalistler tarafından boğulmak istendiğini belirterek, devrimi sahiplenmenin güncel ve tarihsel görev olduğunu söyledi. Kürt sorunu kritik bir evreden geçiyor” dedi.
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Temsilcisi Mehmet Cengiz ise konuşmasında, göçmenler konusunda neler yapılması konusunu daha fazla tartışamaları gerektiğini söyledi ve Avrupa demokrasi güçleriyle ortaklaşmaları gerektiğine vurgu yaptı.
Soykırım Karşıtları Derneği Temsilcisi Ali Ertem de, Türkiye’nin bir soykırım devleti olduğunu, sorunları çözecek bir selahiyeti olmadığını söyledi.
Kürdistan İslam Partisi (PİK) Başkanı Hikmet Serbilind, tarihteki hatalara tekrar düşmemek için hakları gaspedilenlerin biraraya gelerek ortaklaşmalarının oldukça önemli olduğunu vurguladı.
Berlin Eyaleti eski milletvekillerinden Gıyasettin Sayan ise konuşmasında, PKK yasağının kalkması için daha fazla çalışma yapmaları gerektiğini anlattı.
Mezopotamya Demokratik Değişim Partisi Temsilcisi Yaşar Küçükaslan, Rojava devrimini desteklemenin insanlığı vahşi rejimlere karşı korumak olduğunu ifade etti.
Kürt sorununun uluslararası bir sorun olduğu tespitini yapan Gazeteci-yazar Murat Çakır da “Bu Meclis halka dayalı bir çözüm için mücadele etmelidir” diye vurguladı.
Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu (AveG-Kon) Temsilcisi Mercan Arabacı ise Meclis’in güzel şeyler yapacağına olan inancını beklentileriyle birlikte dile getirdi.
Barış Meclisi’nin ilk toplantısında daha sonra sırasıyla KCD Ewrupa temsilcisi İsmet Kem, Gazeteci Yücel Özdemir, Yazar Haydar Işık, Hev-Kar Başkanı Mehmet Emin Yıldırım, Aveg-Kon temsilcisi Zeynep Güngör, İsveç Kürt-Türk Kadınlar İnisiyatifi temsilcisi Vahide Yılmaz, sendikacı Süleyman Ateş, Almanya ve Orta Avrupa Asuri-Süryani Federasyonu Temsilcisi Şabo Akgül-Hadiko, Avrupa Karerliler Derneği Temsilcisi Mürsel Menteşe, siyasetçi Teslim Töre, Kürdsitan İslam Toplumu (CİK) Temsilcisi Nizamettin Toğuç, Avukat Mahmut Şakar, Demokratik İşçi Dernekleri Federayonu (DİDF) temsilcisi Hüseyin Avgan, Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF) temsilcisi Hüseyin Mat söz alarak düşüncelerini ifade ettiler.
Toplantının öğleden sonraki bölümünde Meclisin tüzüğünü oluşturacak olan ‘Avrupa Barış ve Demokrasi Meclisi Çalışma Prensipleri ve Yönetmeliği’ taslağı okundu ve tartışmalara geçildi. Taslakta ABDM kıslatmasını kullanan Avrupa Barış ve Demokrasi Meclisi’nin yeni logosu ve kısaltılmış adı ‘ABDEM’ olarak değiştirildi.
Daha önce, Hakikat, Yüzleşme ve Adalet Komisyonu, Avrupa Kamuoyuna Yönelik Çalışma Komisyonu, Halkla İlişkiler Komisyonu, Hukuk, Yol Temizliği ve Yeni Anayasa Komisyonu, Kadın Özgürlük Komisyonu, Gençlik Komisyonu şeklinde 6 olan komisyon sayısı, İnançlar Arası Diyalog Komisyonu eklenerek 7’ye çıkarıldı. Daha sonra Meclis yürütmesi için aday tespitine geçildi.
Toplam 21 delegenin aday olduğu Avrupa Barış ve Demokrasi Meclisi (ABDEM) yürütmesi için yapılan seçim sonucunda yürütmeye şu isimler seçildi: Kürt Kadın Hareketi Temsilcisi Rojda Yıldırım, KONGRA GEL Eşbaşkanı Remzi Kartal, SKB Temsilcisi Esra Demir, Asuri-Süryani Federasyonu Temsilcisi Şabo Akgül-Hediko, AABK Temsilcisi Zeynel Özen, AveG-Kon Temsilcisi Baki Selçuk, DİDF Temsilcisi Hüseyin Avgan.
13 kişiden oluşan Yürütme Kurulu’nun 7 üyesi seçimle belirlenirken geri kalan üyeleri komisyonların seçecekleri sözcülerden oluşacak.
Meclis yürütmesinin seçilmesinin ardından komisyonlarda yer alacak isimler belirlenerek yürütmeye bildirildi. Buna göre Komisyonlarda yer alması önerilen isimler şunlar:
Hakikat, Yüzleşme ve Adalet Komisyonu: Dile Akar, Ali Ertem, Ayşe Yumli Yeter, Mahmut Şakar, Haydar Işık, Ayfer Ber, Osman Şahin, Av. Mustafa Demir, Yaşar Ertaş, Cengiz Başkalmaz, Necdal Dişli.
Avrupa Kamuoyuna Yönelik Çalışma Komisyonu: Düzgün Altun, Yüksel Koç, Songül Karabulut, Murat Çakır, Memo Şahin, İlkay Yılmaz, Atilla Toptaş, Gıyasettin Sayan, Terlim Töre, Mehmet Cengiz, Nurettin Kemanoğlu, Nurettin Kemaloğlu.
Halkla İlişkiler Komisyonu: Yücel Özdemir, Şafak Arabacı, İsmet Kem, Kenan Azizoğlu, Mürsel Menteş, Mehmey Ali Çankaya.
Hukuk, Yol Temizliği ve Yeni Anayasa Komisyonu: Necati Abay, Filiz Kalaycı, Mehmet Ali Yıldırım, Cengiz Başkalmaz, Necla Dişli, Metin Ayçiçek, Enver Toksoy, Fevzi Karadeniz.
Kadın Komisyonu: Neriman Ağaoğlu, Çiğdem Devran, Vahide Yılmaz, Fatma Binici, Zeynep Görgü, Songül Ömürcan
Gençlik Komisyonu: Suzan Ayaz, Fehmi Güven, Mazlum Doğan.
İnançlar Arası Diyalog Komisyonu: İsmail Can, Nizamettin Toğuç, Dimitrios Konstantinidis, Doğan Yeşil, Osman Şahin, Lokman Barış, Ayten Aslaner, Pir Rıza Yağmur.
Meclis toplantısı hazırlanan sonuç bildirgesinin okunmasıyla sona erdi.
ABDEM’in 1 Eylul Toplantisinin Sonuc Bildirgesi
29-30 Haziran tarihleri arasında Brüksel’de gerçekleştirilen Barış ve Demokrasi Konferansı sonrası oluşturulan Avrupa Barış ve Demokrasi Meclisi (ABDEM) ilk toplantısını 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde, Almanya’nın Düsseldorf kentinde gerçekleştirdi.
74 Kurucu üyenin çoğunluğuyla toplanan ve çalışmalarında konferans sonuç bildirgesini esas alacağını belirten Avrupa Barış ve Demokrasi Meclisi gündemindeki konuların yanı sıra; Türkiye, Kürdistan, Mezopotamya ve bölgedeki gelişmeleri değerlendirerek bir dizi kararlar aldı.
Buna göre:
1. Avrupa Barış ve Demokrasi Meclisi çalışmalarını yürütmek amacıyla 13 kişilik bir yürütme kurulunun oluşturulması;
2. Brüksel konferansı bildirgesinde adı geçen komisyonların yanı sıra; farklı inanç grupları arasında diyalogu gerçekleştirmek amacıyla yeni bir komisyonun kurulması ve tüm komisyonlarda görevlendirme işbölümüne gidilmesi;
3. Çalışmaların yürütülmesinde esas alınacak iç işleyiş hükümleri belirleyerek, 1 Eylül tarihi itibari ile çalışmalara başlaması karar altına alınmıştır.
Türkiye, Kürdistan ve Mezopotamya’da sürdürülen barış, demokrasi ve özgürlük mücadelesinin bileşeni olarak Avrupa Barış ve Demokrasi Meclisi; AKP iktidarının demokratik güçlere yönelik saldırıları, tutuklama furyaları ve en önemlisi de devam eden barış süreci ve Kürt hareketinin birinci aşamada gerçekleştirdiği adımlara karşılık, yasal planda atması gereken adımları atmayarak süreci tıkadığı görüşündedir.
AKP Hükümeti’nin barış sürecine yaklaşımından bağımsız, bizler Avrupa’da yaşayan ve örgütlenen Barış ve Demokrasi Meclisi olarak Kürt sorunun demokratik çözümü, demokratik bir Türkiye’nin kurulması için mücadeleyi sürdürmeye devam edeceğiz.
İçerde Kürtlere, Alevilere, sol ve devrimci güçlere yönelik inkarcı, asimilasyoncu ve ötekileştirici politikaya yetinmeyen, toplumu kutuplara ayırarak karşı karşıya getiren AKP iktidarı; Suriye’ye de müdahale edip, El Nusra gibi taşeron örgüte sağladığı her türlü destekle terör ihraç etmekte, yangına körükle gitmektedir. Tek amacı; sünni mezhebe dayalı Cihadist grupların Suriye’de iktidara gelmesini sağlamak, Kürtlerin ve diğer halklar ve inanç gruplarının haklarına kavuşmasını engellemektir.
Rojava’da (Batı Kürdistan) Kürt halkının gerçekleştirmiş olduğu devrim, aynı zamanda bizlerin de devrimidir. Başta Türkiye olmak üzere bölge gericilerinin ve emperyalist devletlerin taşeron radikal dinci örgütlere askeri ve siyasi destek verip Kürtlere karşı savaştırmalarını kınıyoruz. Ayrıca Rojava’ya kapatılan sınır kapıları bütün uluslar arası yardım kuruluşlarına derhal açılmalıdır.
1 Eylül Dünya Barış Günü’nde meclisimiz bir araya gelirken; bir taraftan coğrafyamız savaş tamtamları, yeni işgal hazırlıkları yapılmakta, diğer taraftan da savaşa ve baskıya karşı barış ve demokrasi mücadelesi devam etmektedir. Suriye’ye yönelik olası bir emperyalist saldırı, bölgedeki gerilim ve çatışmaları daha da artıracak, savaşın bütün bir bölgeye yayılmasına yol açacaktır. Bu nedenle de meclisimiz Suriye’ye yönelik bir askeri müdahaleyi kesin olarak reddeder, halkları muhtemel bir işgale dönük mücadeleyi yükseltmeye ve karşı durmaya çağırmaktadır.
Yaşadığımız Avrupa coğrafyasında, emperyalist Türkiye ve bölge ülkelerine verdikleri askeri ve siyasi desteğin son bulması için mücadeleyi yürütmek bizler için görev olacaktır.
Türkiye’de Gezi Parki’yla başlayan ve “Her yer Taksim her yer direniş” şiyarıyla yayılan mücadele, AKP Hükümeti’ne karşı önemli bir dönemeç olmuş ve halklarımız arasındaki kardeşliğe güç katmıştır. Bu temelde direniş boyunca katledilenleri saygıyla anar, bütün siyasi tutukluların derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz.
1 Eylül Dünya Barış günü vesilesiyle Avrupa barış ve demokrasi güçlerini Türkiye, Mezopotamya ve Kürdistan’da sürdürülen özgürlük, barış ve demokrasi mücadelesine sahip çıkmaya, Suriye’ye yönelik dış müdahale ve saldırıya karşı seslerini yükseltmeye ve tüm tarafları siyasi bir çözüm için Cenevre 2. Konferansı’na şans tanımaya davet ediyoruz.
1469 kez okundu.