Türkiye cezaevlerindeki hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek için ve Wernicke-Korsakoff hastalığına yakalanmış altı eski tutsağın hayatını anlatan ‘Simurg’ filmi Mainz’de gösterildi.
Wernicke-Korsakofflu ve Eski Mahpuslarla Dayanışa Girişimi Avrupa (WEM-DA) ve Demokrasi & İnsan Hakları Girişimi Mainz tarafından organize edilen ‘Simurg’ özel gösterimi Capitol Sineması’nda gerçekleşti. Yönetmen Ruhi Karadağ ve eski tutsaklarla söyleşilerin de yapıldığı etkinlikte cezaevlerindeki hasta tutsakların unutulmaması istendi. Film gösterimine, oyuncuları Cafer Gürbüz, Suna Baran ve 19 Aralık Bayrampaşa operasyonunda yüzü yanan Hacer Arıkan da katıldı. Filmi seyredenler arasında Uluslararası Af Örgütü (ai) Mainz bürosu adına Ronja Roßmann, Mainz Mülteciler kurumu Mainz adına Friedrich Vetter ve Yeşiller şehir derneği adına Kamil İvecan’ın yanısıra bir çok kurum temsilcisi de vardı.
Acılar paylaşılarak öğrenilebilir
Film gösteriminden önce organizatörlerden Hülya Asi, Wernicke-Korsakoff hastalığına tutulmuş tutsaklar için başlatılan kampanyanın sonuçlarını açıkladı. Asi, WEM-DA’nın girişimleri sonucu Wernicke-Korsakoffluların barınacağı bir yer alındığını söyledi. Asi’nin konuşmasından sonra sanatçı Lale Koçgün, ‘Rojek te’ adlı Kürtçe stran okudu.Daha sonra Simurg filmi gösterildi. Film izlenirken salonda duygulu anlar yaşandı. Bazı izleyicilerin gözyaşlarını tutamadığı görüldü. Filmin yarısında yapımcı ve yönetmen Ruhi Karadağ ile oyuncular ve Suna Baran ve Hacer Arıkan’la izleyiciler sohbet etti.
“Öncelikle Kürdistan ve Türkiye cezaevlerinde direnen özgürlük tutsakları için güçlü bir alkış istiyorum” sözleriyle konuşmasına başlayan Yönetmen Karadağ, cezaevlerindeki hasta tutsaklar için İsviçre, Belçika, Almanya ve Fransa’da sosyalist, insan hakları aktivistleri ve çeşitli sendikalarla görüştüğünü söyledi. “Özgürlükler ve acılar ancak paylaşılarak öğrenilebilir” diyen Karadağ, “Ben bir dönem Türkiye’de yaşanan insanlık dışı bir olayı filmle aktardım size. Ben sadece yönetmenlik yaptım asıl kahramanlar yanımda; asıl direnenler onlar” dedi. Yönetmen Karadağ filmde yeralan küçük çocuğun trajik sonunu da paylaştı. Karadağ, şunları söyledi: “Size Simurg’un sonundan bahsedeceğim. Filmin finalini izlediğiniz Suphi cezaevinde doğdu, cezaevinde büyüdü. Çok zeki ve çok yetenekli bir çocuk, hepinizin tanımasını isterdim; koca bir dünyaydı. Okulun en zeki çocuklarından biriydi. Yaklaşık bir yıl kadar önce –filmi izlemeden önce- Oxford üniversitesi sınava çağırdı. Sınava girdikten dört gün sonra Londra’da kaldığı eve yaklaşık bir kilometre uzaklıkta yol kenarında kendini astı ve intihar etti. Ortak mücadele edip birbirimizin mücadelesini sahiplenseydik şimdi Suphi aramızda olacaktı. Suphi’nin bize büyük bir tokat attığına inanıyorum.”
Tutsaklarla dayanışma
Wernicke-Korsakofflu eski tutsaklardan olan Cafer Gürdüz ise birçok tutsağın F Tipi’nde kaldığını belirterek ” Türkiye’de ve Kürdistan’da onbinlerce devrimci tutsak var. Bunların içerisinde yüzlercesi belki de benim durumundan daha kötü devrimci tutsaklar var. Devrimci tutsaklarla dayanışma göstererek mücadeleyi yükseltmek gerekir’’ dedi. 1996 ile 2000 yıllarındaki ‘ölüm oruçları’na katılan Suzan Baran ise, ölüm orucuna katılan tutsakların birçoğunun sakat kaldığına dikkat çekerek, “birçoğu tek başına yaşamlarını sürdüremiyor. Ancak hayata tutunmaya çalışıyorlar. Bunlardan biri de benim” diye konuştu. Baran gibi 1996 ve 2000 yıllarındaki ölüm orucu direnişine katılan Hacer Arıkan da “Filmi izlerken aslında 96 ve 2000 yaşananları birlikte yaşadım” diyerek tanıklıklarını paylaştı. Arıkan, Ölüm Orucu direnişçilerden Çiğdem Kazan’la olan ilişkisini ve ona refakat ettiği günlerini anlatarak süreci anlatmaya çalıştı. Arıkan aynı zamanda Belge yayınları tarafından 2012 yılında çıkan ‘Hasretliğime, Doyumsuz Kardeşliğime’ adlı kitabını imzaladı. Arıkan’ın imzaladığı kitapların geliri ise WEM-DA’ya aktarıldı.
Daha sonra Köln WEN-DA’dan katılan Ali Çağlayan, WEM-DA’nın Avrupa’daki ve Türkiye’deki çalışmalara değinerek, kamuoyunu hasta tutsaklar ve Wernicke-Korsakofflu eski tutsaklarla dayanışmaya çağırdı.
ŞAHİN BOZLAR/MAİNZ
947 kez okundu.