Nevruz’un Tarihçesi

newroz
Newroz`un tarihsel kökenine inildiğinde günümüzden yaklaşık 4350 yıl gerilere dayanan bir geçmişinin olduğu görülmektedir. Bu dönemde Guti`lerin  tapınaklarda Zagmuk adında bir bayram yaptıkları bilinmektedir. Zagmuk da ” yeni gün ” anlamındadır. 
Zagmuk bayramı türenlerinde ateşler yakılır ve kral halkın arasına girer. Daha sonraki yüzyıllarda  Zagmuk geleneğinin Zerdüştlükte de ortaya çıktığı görülür. Ve bu tören gelenekleri Guti`lerden  sonra Hurri , Kassit , Mitani , Urartu ve Medler zamanında da korunur.

Bugün Newroz Mitolojisi olarak bilinen ve özgürlük tutkusuyla bütünleşmiş olan Devrimci Kawa efsanesi şöyledir: Çok eski zamanlarda  Zervan isimli tanrının iki oğlu olur. Biri Hürmüz`dür, bereket ve ışık saçandır. Diğeri ise Ehriman`dır , kötülük ve kıtlık saçandır. Fırat ve Dicle`nin yaşam bulduğu , Ahura Mazda`nın kutsadığı topraklarda Hürmüz iyinin  ve uygarlığın geliştiricisi , Ehriman da onun düşmanıdır.

Hürmüz yeryüzünde temsilcisi olması için Zerdüst`ü gönderir ve yüreğine sevgi akıtır. Zerdüst de oğullarını ve kızlarını Hürmüz`e verir. Ehriman bu durumu kıskanır ve yıllarca iyilerle savaşır. İyilere , Zerdüşt`ün soyuna Medya coğrafyasında  yaşamı zehir eder. Ehriman gökten ateşler yağdırır , firtınalar koparır. Sonunda içindeki nefreti ve kötülük zehrini zalim Dehak`ın  beynine akıtır ve onu bir bela olarak Asur ve Med halkının üzerine salar. Dehak`ın  bildiği tek şey kötülük etmektir. Zalim Dehak halkın kanını emerken  beynindeki  zehir onu ölümcül bir hastalığın pençesine düşürür.  Dehak acılar içinde kıvranıyor , hastalığına çare bulamıyordu. Dönemin hekimleri  açılarının dinmesi  ve yarasının kapanması için  genç ve çocukların beyinlerini tavsiye ederler. Böylece günlerce süren bir katliam başlar , hergün iki gencin kafası uçurulup beyinleri merhem olarak  Dehak`ın yarasına sürülür. Katliam sürerken , sıra Med halkının çocuklarına gelir. halk çaresiz ve güçsüzdür. Gençler katledilirken  birgün sıra Kawa adında bir demircinin en küçük oğluna gelmiştir. Daha önce de 17 oğlu bu uğurda  öldürülen  Kawa çaresizdir.
20 Mart`ı–21 Mart`a bağlayan gece demir ocağının  başında sabahlar ve oğlunu zalim  Dehak`ın katlinden kurtarmak için çareler düşünür. Ve göğün yedinci katındaki iyiliğin temsilcisi , Ninowa`nın yoksul , yüreği sevgi  ve umutla dolu  olan  demirci Kawa`nin bileğine güç , aklına ışık verir. Ona zalimin pencesinden kurtuluşun yolunu öğretir. 
21 Mart sabahı olduğunda Kawa kendi eliyle oğlunu Dehak`a teslim etmek ister ve zulmün , kötülüğün kalesine girer. Oğlunu zalim Dehak`ın huzuruna çıkarırken , örsünü  Dehak`ın kafasına indirir. Dehak`ın ölü bedeni Demirci Kawa`nın önüne düşünce kötülüğün alevi Ninowa`da söner.  Kısa sürede bütün Ninowa  ve bölge  halkı isyan eder ve ateşler yakarak saraya yürürler. Zulme karşı isyanı başlatan Kawa , demir ocağında çalışırken giydiği yeşil , sarı , kırmızı önlüğünü  isyanın bayrağı, ocağındaki ateşi ise özgürlük meşalesi yapar. Ninowa cayır cayır yanarken meşaleler elden ele  dolaşır., dağ başlarında ateşler yakılır ve kurtuluş coşkusu günlerce devam eder. 
Zalim Dehak`tan kurtulan halklar 21 Mart`ı özgürlüğün , kurtuluşun ve halkların bayramı olarak kutlar. 
Devrimci Kawa , başkaldırı kahramanı ; Newroz ise , direniş ve başkaldırı günü olarak tarihe geçer.
Newroz`u  yüzyıllar boyunca kutlayan Kürtler ve öteki Ortadoğu halkları 21 Mart`lar da Kawa`nın zaferiyle farklı bir coşku yaşamışlardır.

NEWROZ PIROZ BE!

Güneş Uzun

2222 kez okundu.

Check Also

SÜRGÜNLÜK VE ETNOLOJİ – Engin Erkiner

            Sürgünlükle ilgili incelemeler, bu sürgünlük ülke içinde veya dışında …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir