Avrupa Sürgünleri Avrupa Sürgünleri Meclisi web sitesi
Engin Erkiner
Diyanet İşleri Başkanlığı Cuma hutbesine Dolar’ın yükselmesini de eklemiş.
Dini söylemin toplumda hakim kılınmasında yeni bir adım atılmasının yanı sıra ekonomik krizin geldiği de görülüyor.
Bir ilde domates fiyatları iyice azalınca üreticiler başlarında imam olmak üzere domatesin cenaze namazını kılmışlar.
Ekonomik krizin geldiği Dünya Türk İş Konseyi adlı, AKP yanlısı olduğu anlaşılan bir kuruluşun çağrısında da kendisini gösteriyor. Bu kuruluş Avrupa ülkelerindeki yaşayan ve “vatanını sevenleri” Türkiye’deki bir bankada 1000 Avroluk hesap açmaya çağırıyor.
Türkiye’nin ithalatı yıllardan beri ihracatının üzerinde bulunuyor ve döviz olmazsa ithalat da darboğaza giriyor.
Bu durum bana 1982 yılını hatırlattı.
O yıl Türkiye’nin ihracatıyla Almanya’dan giden işçi dövizleri neredeyse eşitti.
Türkiye’ye döviz gönderilmemesi için başarısız bir kampanya açmıştık.
İki yönden başarısızdı bu kampanya:
O yıllarda Almanya’daki Türkiyelilerin büyük bölümü burada kalıcı olmadığını, gelecekte döneceğini düşünüyordu. Bu nedenle ülkede ev almak, küçük yatırım yapmak revaçtaydı. Cunta istediği için değil, para zaten gidiyordu.
Bir başka neden ise, Türkiyeli sosyalistlerin de o yıllarda ülkeye çok sayıda havale göndermesiydi. Binlerce kişinin acilen paraya ihtiyacı vardı. Sahte pasaport bulmak, ülkede barınamayacak durumda olanların çıkışlarını sağlamak; bunların hepsi paraydı. Biz de ülkeye az döviz göndermedik ama başka çaresi yoktu.
Şimdi durum farklı…
Türkiyeli kitlenin ekonomik durumu eskisinden daha iyi değil.
1990’lı yıllardan beri ülkeye yapılan yatırımlar da iyice azaldı. Ev alma durumu olan Almanya’dan alıyor çünkü kendisinin kalıcı olduğunu düşünüyor.
Şu sıralar askere gitme zamanını geçirmiş olanlar için yeni bir af çıkarsa şaşmayın. Ülkede bu ekonomi oldukça asker kaçaklarına para karşılığında her zaman af çıkacaktır.
Tek konu kalıyor: turizm.
Turizm bu yıla kadar ülkenin önemli sektörlerinden birisiydi. Turizm sayesinde ülkeye döviz akıyordu.
Bu yıl özellikle Almanya’dan giden turist sayısı azaldı. Önümüzdeki yılda da bu azalmanın süreceği görülüyor. Bu azalmayı iç turizmi teşvik ederek ve yeniden başlayan Rus turist akınıyla kapatmak mümkün görünmüyor.
Geçtiğimiz aylarda yapılan Paris Turizm Fuarı’na katılan turizmciler, 2017’nin daha da kötü olabileceğini belirttiler. Türkiye’nin yerini İspanya ve Yunanistan alıyormuş.
Türkiye’de tatil için yapılan erken rezervasyon çok azmış.
1980’li yılların başlarında da Türkiye’ye silah ambargosu uygulanmasının yanı sıra turistlerin gitmemesi için de kampanya açardık. Büyük yanılgı bu kampanyanın haziran ayında ya da rezervasyonlar yapıldıktan sonra açılmasıydı. Acemilik işte, bilmiyoruz. Daha önce gelenler de öğrenmek ihtiyacı duymamış.
Şubat ayında rezervasyonlar büyük oranda tamamlandığı için turizm kampanyalarının Aralık-Ocak aylarında açılması gerekir.
Diyanet İşleri Başkanlığı Cuma hutbesine turizm konusunu da eklerse şaşırmamak gerekir!
127 kez okundu.
