ASM,13 Aralık 2019 tarihinde Nürnberg`de uluslararası sempozyum gerçekleştirecek

Avrupa Sürgünler Meclisi’nin değerli üyeleri,

Değerli sürgünler ve sürgün dostları,

Dünya ölçeğinde günümüzün en önemli sorunlarının başlarında yer alan sürgünlük ya da yaygın kullanımıyla mültecilik olayı, tarihin tanık olduğu ve yazdığı bütün trajedilerden daha acılarını neredeyse her gün ve her saat yaşatarak sürüyor. Bilimsel sosyal araştırmalar da gösteriyor ki, insanlığın büyük utancı olan bu olgu önümüzdeki yıllarda da, daha büyük bir ivme ve kitlesellik kazanarak sürmeye devam edecektir.

Dünya bütününde kapitalist-emperyalist sistemin yarattığı eşitsiz gelir dağılım; yoksullaştırılmış ülkelerin, başta enerji kaynakları olmak üzere maddi zenginliklerinin bütününe el koyma amacıyla üretilen yapay iç savaşlar; dünyanın emperyalist güçlerinin bölgesel hegemonya kurmak amacıyla sudan bahanelerle ürettikleri sıcak savaş saldırganlığı; emperyalizmle işbirliği içerisinde rant kapmaya çalışan açık diktatoryal sistemler insan varlığını hiçe sayarak, bu olguyu “kendi kontrollerinde” sürdürmekte bir sakınca görmemektedirler.

Oysa dünyanın açları, yoksulları, kendilerini bu insanlık dışı yaşama mahkûm eden ve varlıkları sayılabilecek kadar az olan bir avuç tekelci milyarderden binlerce kat daha büyük bir çoğunluğu oluşturmaktadırlar.

***

Resmi enflasyon rakamları 16 yılda yaklaşık 4 kat, buna karşın açlık sınırı rakamları yaklaşık 5 kat artış gösteren Türkiye, bir yanda ülkede kendine muhalif olan özgürlük yanlısı kitleleri sürgüne zorlayarak mağdur ederken, öte yandan kendi sisteminin ürettiği bölgesel savaştan can derdiyle kaçan savaş mağduru Suriyeli sığınmacıları Batı’ya satmaya çalışan insan tacirliği yapmakta bir beis görmemektedir.

Türkiye’de, sistemin neden olduğu ekonomik-politik sosyal kriz ve bölgesel saldırganlık politikasının sonuçlarından biri olarak ortaya çıkan, değişik halk, inanç ya da kültürden milyonlarca insanı kapsayan bu kitlesel göç yolcuları, önemli bir kısmı denizlerde kaybolarak, belirsiz geleceklere doğru umut yolculuklarına çıkmaktan başka bir çözüme sahip değillerdir.

Türkiye ve Kürdistanlılar da bu insanlık dramını bütün boyutlarıyla yaşamaktadırlar. Alman İçişleri Bakanlığı’nın verilerine göre 2019 yılının sadece Ocak-Haziran ayları arasında Almanya’ya toplam 72 bin 953 iltica başvurusu yapıldı.

Yılın bu ilk altı ayında Almanya’da Türkiyeli olarak kaydedilen başvurular çokluğuna göre sıralamada Suriye, Irak, Nijerya ve Afganistan’dan sonra 5. sırada yer aldı. B zaman diliminde Türkiye’den Almanya’ya 4 bin 969 iltica başvurusu yapıldı. Bu sayı bir önceki yılın aynı dönemine göre % 15’lik bir artışı gösteriyor.

Alman Federal Göç ve Mülteci Dairesi’nin (Bamf) verilerine göre, Türkiye’de 2016 Temmuz’undaki “sözde” darbe girişiminden bu yana Türkiyeli iltica başvurusu sürekli artış eğilimini koruyarak sayıyı 2016’da 5 bin 742‘den, 2017’de 8 bin 483‘e, 2018’de ise 10 bin 655’e yükselmişti.

***

Avrupa Sürgünler Meclisi’nin değerli üyeleri,

Değerli sürgünler ve sürgün dostları,

Avrupa Sürgünler Meclisi yaşanan ve yaşanacak olan süreci değerlendirip, üretebilecekleri çözüm önerileri doğrultusunda daha etkili çalışmalar yapabilmek için projeler geliştirmiştir.

asm-sempozyum

ASM, bu çerçevede 13 Aralık 2019 tarihinde Almanya’nın Nürnberg kentinde uluslararası bir sempozyum gerçekleştirecektir. Sempozyuma katılacak değerli konuklarımızın katılımlarının kesinleştirilmesinden sonra kamuoyuna ve Avrupa Sürgünler Meclisi üyelerimize elbette daha geniş bilgi aktarılacaktır. Katılımcılar sürgün-mülteci sorununu değişik boyutlardan ele alarak sorunun açılmana katkı sunacaklardır.

2012 Aralık ayında ilk adımları atılan Avrupa Sürgünler Meclisi, Avrupa’da yaşanan bu insanlık dramında sürgünler-mülteciler yanında yer alarak tarihsel sorumluluğunun gereğini her koşulda yapmaya kararlıdır.

Saygılarımızla,

AVRUPA SÜRGÜNLER MECLİSİ

YÜRÜTME KURULU ADINA

İ. Metin Ayçiçek

Mahmut Özkan

 

 

 

130 kez okundu.

Check Also

Köln’de insan hakları haftası etkinlikleri: 7 Aralık`ta Panel ile başlayacak!

10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü kapsamında, Dayanışma’nın Sesi Derneği, Kulturforum, Bürgerhaus Mülheim, TÜDAY, Avrupa …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir