Ağustos Serol Teber´in doğum, Tevfik Fikret´in ölüm ayı
Dr. Serol Teber, Almanya´da uzun yıllar psikaytr olarak ҫalıṣtı. 12 Eylül döneminde yıllarca ülkeye gidemedi. Göҫün sürgünün iṣkencenin incelendiği kapsamlı nitelikli önemli kaynak kitaplar yazdı.
Serol Teber´i ve baṣ kaldırmıṣ Tevfik Fikret´i , Teber´in Fikret´ i anlattıgı kitabını tanıtan bu yazıyla saygıyla anıyoruz.
Belkıs Önal Piṣmiṣler
Serol Teber, kaҫıṣı,insan vezin buluṣmasındaki harekatı, kendi elleriyle yaptığı kavgadaki kıvamı, son mekanı Asiyan´ı ve Fikret`i ҫoğaltmıyor,” Aṣiyanda`ki Kahin “, Serol Teber`in Fikret´i yeniden tasarlama ҫağrısı olmalı…
Tititzliğini, ҫıkıṣlarını, zengin ve zarif bir dille sunarken Serol Teber, kendisi iҫin de bir ṣey yaptığını söylüyor.” Tevfik Fikret´i pek ҫok yönden kendime yakın buldum ve sevdim. Zaten böyle bir iliski kurmadan herhangi bir konuda ne birṣey okunabileceğini ne de yazılabileceğini düṣünmüyorum.”
Yerinde birṣey daha yaparak, bu yakın duyuṣ dolayısıyla pek ҫok noktayı görmezden gelme, ya da abartma sakıncaları konusunda uyarıyor.
Teber`in sözünü ettiği benzeme, öykünmenin aksine, anlayabilme olanaklarındaki iҫselliğin yarattığı tanıṣlıktan baṣka birṣey değil.
Hurda bir zamanın sert malzemelerini ayıklamaya giriṣmenin de büyük bir nedeni olsa gerek.Kaldı ki uğraṣında, olası genleṣmelere deneyim ve bilgiyle ket vurark, okura hazırlık dönemi tanıyor.
Yenilgiye hazır olunmalıdır.
Fikret`in de benzerleri gibi hiҫ de özenilecek bir yaṣamları yoktur.
Fakat onlar, bu hesaplasmayı ancak böyle acı, hüzün, öfke, umutsuzluk, kacıṣ, korku, sarsıntı, erdem ve ilke tutkusu arasında yapabilirler,yapabilirlerdi.
Yaṣamı sahte bir zaman arasıdır bazen.Toplumun vicdani katında algılanıp ve yüceltilirken Fikret, ıṣıgın sudaki kırılıṣı denli belirgin kıvranıṣ ve bitkinlikler iҫinde ölmeyi arzular. Bu Fikret`i iṣlemek icin de, O`nun gibilerin Hölderlin, Heine,Poe, Baudelarie, Kleist, Kafka gibi sanatcıların dünya yüzünde asla huzur bulamayıṣlarını anar.Ben´ini arayanın bulacağı, dünyanın dayanılmazlığının ceremesi, öznel özgürlüklüklerle nesnel koṣulları bağdastırmadaki beceriksizlik ve melankoli.
Teber, Melankoli, İnsanın Hiҫlesme Serüvenine Giriṣ, Freud kitaplarıyla iҫinde bulunduğu uğraṣı,Fikret´i yeniden tasarlama ҫağrısının hamuruna cömertҫe katmıṣ.
Yaṣamı ve yapıtlarıyla birbirini sürekli tamlayan Tevfik Fikret´in benlik olusumunu,ṣiir tavrını akademik psikiyatrinin verilerinden baska yerlerde de örneğin Homeros destanlarında, Albert Dürer´in Melonkolia 1 gravüründe, Walter Benjamin´in yazdıklarında da aramıṣ, yormuṣ.
İnsanliği ҫigneyen alҫaklığı yık ez
Doğrusu, yaṣamak yerde sürüklenmeye değmez.
Diye yükselen Fikret`i, tanrılar düzenine baṣkaldıran Prometheus`a, Pegasus`a binen Bellerophontes´e benzetme buluṣuna, Dürer´i ekler.Gravürdei kadin. Düṣünür, anlar, ҫürümeyi görür, gözlerindeki ṣaṣkın ve büyük bakıṣ, ҫaresizliğe ve sonsuz evrendeki geҫiciliğedir…
ÖZNELLEṢME VE HÜZÜN
Abdülhamit despotizminin, tikeli aramamıṣ maddi üretime yüz ҫevirtilmiṣ toplumsal dokunun dolayımındaki hayatı baṣtan sona hüzünle doludur.
Anneannesi Sakız adası kırımından kurtulup İstanbul´a getirilmiṣ, din kültür değiṣtirmiṣ, buna mecbur edilmiṣtir. Annesi bu örtük ve kapalı toplumda Hristiyan geҫmiṣini yok sayarak ve saydırarak sofu dindar bir hayat sürmüṣ, gittiği hacda ölmüṣtür.Kızkardeṣinin ölümü sarhoṣ kocasının elinden olmuṣ, Galatasaray Lisesi´nin gelmiṣ geҫmiṣ en baṣarılı ögrencisi Fikret´in babası, bilinmez nedenlerle sürgünlerde yaṣamını yitirmiṣ, oğlu Haluk´u kendi elleriyle buradan ҫirkeften, zalimlerden uzaklara göndermiṣ; Haluk, belki de bu bastırılıp konuṣulmamıṣ din kültür değiṣiminin tramvasıyla ABD´de Presbytreian rahibi olarak ömrünü geҫirmiṣtir. Fikret ile oğlunun arası zayıf ҫizgili bir duruṣ taṣıdığı ölürken yavrum diye inlediği belirtilir.
Fikret, sayısız kereler karakola götürülmüṣ, jurnallenmiṣ izlenmiṣ gözaltına alınmıṣtır.
Teber, Abdülhmait despotizmini Fikret´in ṣansı, ҫektiği acılara anlam vermesini sağlayan neden olarak göstererek, ilk giriṣimini yapar.Bundan az önce, gecerliliği hiҫ yitmeyecek sorularla vurgusunu yapmıṣtır.Rubab-i Ṣikeste, Haluk´un Defteri gibi kitapları, Servet-i Fünun dergisinden ayrıdıktan sonra yazdığı Sis, Tarh-i Kadim, Han-ı Yağma gibi destansı duygulanımlarla yüklü ṣiirleri yaratan sanatcı, kuṣkusuz sokaktaki insanın anladıgı anlamda normal bir insan gibi olamamıṣtır…O´nun anormalliğinin boyutları ne olmuṣtur?Fikret bir prens Miṣkin midir, Kaptan Ahap mı ? Bilemeyeceğiz.
Tevfik Fikret geleneksel üretimsiz ve dindar bir toplumuda modernleṣmeye ҫaıslan aklının dayanma acılarını, kendi elleriyle yaptığı Aṣiyan´a kapanarak yaṣamak ister.Teber, Aṣiyan´ı Monad´a benzetir. Leibniz´ den aktarımla bir düṣünür ve sanatҫının yaṣamını sürdürmek iҫin kapandığı kapısız penceresiz, bir mekanın dinamiğini tanımlar, geҫmiṣin kalıtını, geleceğin asallığını taṣırlar…
Fikret´ in yeraltına geҫirdiği benlik arayıṣı öznelleṣme aṣamaları Teber yönetiminde izlenir.
Terbiye edip su verdigi dizeleri, vaatlerini yerine getirebilmiṣlikten ötürü bu denli dayanıklıdırlar. Fakat sevmenin bedeli var!
Dedikleri onaylandığında iyi bir arkadaṣ, dediği yapıldığında anlaṣılır bir eṣ, günlük yaṣamında beceriksiz, kavgacı ve kırıcı Fikret, özel yaṣamında pek de demokrat değildir.
Bu, katlanılması zor bir andır okur icin.
Her ṣeyi atmıṣtır Fikret, fırlatılıp atıldığı dünyaya
Para, aṣk, mevki, makam, dost, arkadaṣ…
İstifa ettğgi görevlerinde birikmiṣ hiҫbir maasını almaz, en uzun görev yaptığı yer Robert Kolej. Meṣrutiyetten sonra bakanlık veya Paris´te görev tekliflerini geri ҫevirir.
Fikret`in gitmeyi istediği bir Anadolu köṣesindeki handa görecekleri de az buz olmazdı elbette, kim Aṣiyan`a gittiyse donanıp ҫıkardı denir.
BİR PARҪA SU
Mustafa Kemal, Anadoluya geҫmeden evvel ihtilalci ruhumu Fikret`ten aldım diyerek Aṣiyan`ı ziyaret eder.Gerici, dinci ve türevi ardılların, Türk- İslam sentezcilerinin iҫlerine sindiremedikleri Fikret`e saldırmayı hep görev bildiklerine değinirken, Mustafa Kemal`in bu saygı ve hayranlığının gücünü henüz kıramadıklarından olsa gerek, ders kitaplarından cıkaramadıklarını da Fikret ve din tartısmaları paralelinde ele alır.İlk modern entelektüel katında gördüğü Fikret`i özgür bireye evrilmis bir benlikle iҫ derdinin tasviri kurgusu yalnızlık ve yitiṣi arzulamadaki diger benzerleri iҫinde de aramıṣ Serol Teber.
Sis`ten yüzyıl sonra Orhan Pamuk´un Kara Kitap´ından Boğazda Suların Ҫekildiği Zaman`ı alır Teber. Araya Tanpınar`ın Huzur` girer, fakat bu dogu batıyı sentezleme ihtiyacının Kara Kitap la parҫalandığını yazar.
BİR LAHZA-i TEAHHUR
1906 yılında bir Ermeni suikastci Abdülhamit´in arabasına bomba koyar. Abdülmahit´in arabaya geҫ binmesi üzerine bomba bosa patlar. Fikret bu olay üzerine örneği görülmemis bir tavır alısla ünlü Bir Anlık Gecikme siirini yazar.
Bir ulusu ҫiğnemekle bugün eğlenen alҫak
Bir anlık gecikmeye borҫlu bu keyfini ancak
Teber iyi ve düsündürücü bir yere ҫağırır okuru.Uҫ ve yer gösterir, hepsi sasırtıcıdır. Fikret, Nazım Hikmet, Teber…
Nazım Hikmet, yıllar sonra kaleme aldığı Fikret yazısında ṣairi över, ancak ṣiiri kücük burjuva anarṣizminin belirgin örneği olarak görür. Ayrica Fikret`in kendi resminin altına yazdığı
Eğilmek esaret zincirinden beterdir boynuma
Kendi gökyüzümde, kendi kanatlarımla kendim uҫarım
Dizeleri ferdiyetҫi küҫük burjuva devrimcisinin bilinci ve ruhsal durumu yaklaṣımıyla eleṣtirir.
Serol Teber, en azından kendi aҫısından bu elestiriyi anlamanın kolay olmayacağını belirtir. Her devrimcinin eylemde bir an herseyin üstüne ҫıkılan bir kendinden geҫme esrime bulundugunu, bunun da ancak bir an bile anarṣik olmakla kotarılabilecegini nasıl anlamalı ve anlatmalı, bunu Nazim bile anlamazsa kim nasıl ve ne zaman anlar diye sorar.
KİTABIN SÜSÜ
Mesrutiyete sevinir, Tanin`i ҫıkarırlar. H.C Yalҫın`la sövgülü polemikler izler dönemi, Galatasaray Lisesine müdür atanır, istifa eder, Ittihat Terakkinin ҫetelesmesini kınar,
Sağlık sorunları ağırlaṣır, sağ kolundan geҫirdiği ameliyattan sonra 19 Agustos 1915`te ölür.Teber, Fikret`in yüzünde kalan ironik gülüṣü irdeler.Mitolojiden isim verir. Aias gülüṣü. “ Kendisini kuatan dünyaya karṣı son alegorik ironik inkarıdır.”
Bundan sonra ölümü İngiliz silahhanelerinden boṣaltılmıs cephane yüklü gemilerin İnebolu`ya geҫiṣiyle, Allahüekber dağlarında donmuṣ oğullarının künyesi gelmiṣ kadınların ҫıldırma vakti arasındadır diye de düṣünebilirsiniz, isteğe bağlıdr.Teber bu kitabı armağan ettiğinde, gününden sonrasına tarih atıp imazalamıṣtı. Meğer geҫmez bir süs olacakmıṣ.
Serol Teber, Tevfik Fikret`in Melankolik Dünyası
Asiyan`daki Kahin Okuyan Us yayınları 2002
Bu yazı YENİ–Ölen bir kültür üzerine yazılar seҫkisinde 2 -2005 de yayınlanan yazıdan kısaltılarak aktarılmıstır.
414 kez okundu.