Değerli arkadaşlar, duyarlı kamuoyu,8 Eylül davası

-5113833_4246_o

Necati Abay

Aralarında kardeşimin de olduğu ve polis fezlekesinde  gaye adı verilen ve 8 Eylül 2006 yılında başlayan tutukluluk hallerinin, 4 kasım 2013 de çeşitli cezalar ve  ağır müebbet hapisle sonlandırıldığı 8 Eylül davası tutukluları hala hapiste tutulmaya devam ediliyor. Basta Ergenekon davası olmak üzere, Hrant Dink davası, zirve davası vb. davalarda 5 yılı aşkın tutukluluğu olanlar tek tek salınırken, aileler ve avukatları olarak yürüttüğümüz tüm çabalara karşın henüz bir sonuç alınamadı maalasef. Bu da ülkemizde  sol, sosyalist ve devrimciler için yürütülen hukukla, diğer tüm kesimler için yürütülen hukukun ne kadar çifte standartlı olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Kardeşim ve arkadaşları, düzene muhalif olduklarını, bunca haksızlık ve adaletsizliğin yanlış olduğunu ve bunların düzeltilmesi gerektiğini söyledikleri için 8 yıla yakın hapiste çürütülürken, Hrant Dinkin katilleri, zirve yayınevinde kıtır kıtır adam kesen canavarlar şimdi aramızda dolaşıyorlar…

Ancak bu haksızlığı asla razı olmayacağız. Biz aileler ve avukatlar, duyarlı tum demokrat kamuoyu ile birlikte özgürlük mücadelesine devam edeceğiz ve inanıyorum ki sonuç alacağız.

 

Konuyla ilgili olarak son gelişmelerin özetlendigi Av.Özlem Gümustaş’ın açıklamalarının bir kısmını aşağıya ekliyorum.

 

Saygılarımla,

 

 

 

Zeynel A. Çelebi- Tekirdağ 1. Nolu F Tipi Cezaevinde yatan tutuklu Arif Çelebi’nin kardeşi.

 

 

 

 

 

BAŞBUĞ 2 YILDA SERBEST, SOSYALİSTLER 7,5 YILDIR İÇERİDE

 

“…Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapacaklarını ve kendi müvekkilleri bakımından iki farklı durum oluştuğunu söyleyen Gümüştaş, İlker Başbuğ örneğine uygun davalarının olduğunu belirtti. Kamuoyunun “Gaye” davası yada “Eylül” davası olarak bildiği MLKP ana davasındaki müvekkillerinin durumlarının Başbuğ örneği ile örtüştüğünü söyleyen Gümüştaş, yerel mahkemece karar verildikten sonra gerekçeli karar yeni yazılmış ya da yazılmamış olduğu durumda ve Yargıtay henüz temyiz incelemesi yapmamışken İlker Başbuğ’un tahliye edildiğini hatırlattı. “Gaye” davasında 8 tutuklunun bu durumda olduğunun altını çizen Gümüştaş, “Tutukluluk süresi şu an itibari ile 7,5 yılı bulmuş durumda. Orada gerekçeli karar henüz mahkemeden çıkıp bize ulaşmış, müvekkillerimize ulaşmış değil. Bir hüküm verildi fakat gerekçesi ulaşmış değil. Dolaysıyla aslında İlker Başbuğ örneğinde Anayasa Mahkemesi’nin verdiği duruma çok uygun” diye konuştu.

 

Anayasa Mahkemesi’nin “Kişi neredeyse iki yıldır tutuklu ve bu süre içerisinde kesin karar vermiş olsa bile mahkeme, gerekçeli kararını henüz yazmadığından ve kişiye tebliğ etmediğinden dosyası Yargıtay’da incelemeye alınmıyor ve 6 aydır incelenmeye alınmayan bir dosyadan tutukluluğu devam ediyor. Bu kişi özgürlüğüne ve güvenliğine aykırıdır” şeklindeki tahliye gerekçesini hatırlatan Gümüştaş, İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Yargıtay’ın bu kararını olumlu değerlendirdiğini ve tutukluluk süresinin makul süreyi çok aştığını belirterek tahliye kararını verdiğini belirtti.

 

Gümüştaş, ayrıca davanın görüldüğünü, yargılamanın tamamlandığını ve bütün delillerin toplandığından dolayı kişinin delilleri karartma şüphesinin de olmadığından dolayı tahliye yolu açıldığını ekledi.

İlker Başbuğ örneğine uygun Devrimci Karargah ve başkaca davalarında olduğunu belirten Gümüştaş, bu konuda yaptıkları etüt çalışmasının ardından detaylı bilgi vereceklerini ifade etti.

381 kez okundu.

Check Also

SÜRGÜNLÜK VE ETNOLOJİ – Engin Erkiner

            Sürgünlükle ilgili incelemeler, bu sürgünlük ülke içinde veya dışında …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir