ASM : Yeni soykırımlara, yeni katliamlara ve kitlesel sürgünlüğe karşı EFRÎN İÇİN DİRENECEĞİZ !

Yeni soykırımlara, yeni katliamlara ve kitlesel sürgünlüğe karşı

EFRÎN İÇİN DİRENECEĞİZ !

Kanlı işgal savaşları sürüyor. Türkiye’nin, arkasına destek aldığı uluslararası güçlerle birlikte Efrîn’e yönelik gerçekleştirdiği saldırı, hedef göstermeksizin sivil halkı katlederken, başta Kürt halkı olmak üzere, bölge halklarının bütününü topraklarını terk etmeye, yeni göçlere, sürgünlere zorlamaktadır.

Bizler, sürgünlüğün biricik kaynağının, varlığını ayrımcılık üzerine oturtmuş, saldırgan ve diktatoryal sistemler olduğunun bilincindeyiz. Sürgünlük, “onuruyla özgür yaşama hakkını koruyabilmek için kendi topraklarından kopmak” zorunda bırakılmaktır. Bu nedenle, resmî kimliklerin dışında yer alan bütün kimliklerin ve farklılıkların “savaşılacak düşman” olarak ilan edildiği ülkelerde yönetimlerin diktatoryal ve savaşçı olmaları kaçınılmazdır. Bu yönetimler barışın ve barıştan çıkarı olan bütün insanlığın düşmanıdırlar.

Ama tarih tanıktır ki, soykırımlarla, katliamlarla, sürgünlerle sürdürülen kanlı savaşlar halkların barış ve özgürlük direnişleri hep geri tepmiştir. Ve aynı tarih bilgisi, varlığını savaşlarla sürdürmeye çalışan bütün sistemlerin, insanlığın direnişi sonucunda tarihin çöp kutusuna atılacağını müjdelemektedir.

Dün bütün Ortadoğu’ya yönelik saldırıdan Rojava ışığı parladı. Uluslararası dayanışma sonucu insanlık Kobane destanına imzasını attı. Bugün Efrîn’e yönelik saldırılarda da, ne Rusya’nın ve ABD’nin açık desteği; ne Suriye’nin “Kürtlere karşı kurulan” silah kardeşliği; ne Alman Leoparları ne de Avrupa Birliği’nin insan hakları ihlallerini bile görmezlikten gelen sahte duruşu halkların direnişini aşamayacaktır.

Biliyoruz ki, halkların kardeşliği ve emeğe saygı ekseninde kurulan özgür ve demokratik bir birliktelik hem barışı getirecek temel altyapı; hem de barışla var olabilecek idealimizdir. Bu nedenle barışa karşı dayatılan bu savaş, Türkiye Cumhuriyeti tarafından, bütün halklara karşı başlatılmış bir işgal savaşıdır. Emperyalist-kolonyalist küresel ve bölgesel güçler, TC Devleti ve bölgenin ÖSO ve IŞİD gibi Cihadist gerici güçleriyle ittifak kurarak halklarının gelecek ideallerini karartma peşindedirler. Bu saldırgan eylem ile birlikte yüzyıllardır tanığı olduğumuz yeni bir soykırım ve göçertme girişimi başlatılmıştır.

AVRUPA SÜRGÜNLER MECLİSİ olarak bu kanlı saldırıyı şiddetle lanetliyor ve bütün gücümüzle bu girişime karşı açık direnişte bulunacağımızı dünya kamuoyuna duyuruyoruz.

Yeni mülteci akımlarına yol açmaması ve her insanın en temel yaşam hakkı olan kendi topraklarında onurlu bir yaşamı sürdürebilme olanaklarına kavuşabilmesi için bu savaşa ve benzerlerine karşı bütün demokratik özgürlükçü barışçı dünya ile birlikte direneceğiz.

Bu direnişte, yaşamın her alanında barış sloganlarımızla kararlılığımızı koruyarak yer alacağız.

Yeni mülteci akınlarının yaratılmaması için saldırganlara karşı direnişimizi büyüteceğiz, güçlendireceğiz.

Ve sürgünlüğü yeryüzünden silmek için, savaşı yeryüzünden silme çabamızı kararlılıkla sürdüreceğiz.

27 Ocak’ta yapılacak bütün savaş karşıtı gösteriler, barışın sesi, halkların öfkesi olarak yükselecektir.

Omuz omuza, el ele yürüyeceğiz barışlı geleceklere!

 

AVRUPA SÜRGÜNLER MECLİSİ

64 kez okundu.

Check Also

SÜRGÜNLÜK VE ETNOLOJİ – Engin Erkiner

            Sürgünlükle ilgili incelemeler, bu sürgünlük ülke içinde veya dışında …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir