SIRRI AYHAN’IN SUYA KARIŞAN SÜRGÜN KİTABI YAYINLANDI

Suya Karışan Sürgün, Sırrı Ayhan’ın son çalışması olarak Sidar Yayınları tarafından  Nisan 2025 tarihinde yayımlanmıştır. Sırrı Ayhan bu kitabında „Abdulkadir Konuk’a Saygı“ anlamında „Dostları Abdulkadir Konuk’u Anlatıyor“ alt başlığı ile hazırlamış eserini.

 Sırrı Ayhan, 1961 yılında Adıyaman-Kâhta’da doğmuş, Kürt kökenli bir yazar ve Almanya vatandaşıdır. Genç yaşta siyasi sebeplerle tutuklanması, lise eğitimini yarıda bırakmasına yol açmış; sonraki yıllarda çeşitli işlerde çalışırken edebiyatla ilgilenmeye başlamıştır. 1989’da Türkiye’den ayrılarak Almanya’nın Düsseldorf şehrine yerleşen Ayhan, burada taksicilik yaparken aynı zamanda yazınsal çalışmalara yönelmiş; 1998’den itibaren öykü ve kısa metinlerini kaleme almaya başlamıştır. Almanca, Kürtçe ve Türkçe kitapları yayınlanmıştır.

 Eserleri arasında Eksik Hayatlar (2003), Taxi International (2004), Berberin Dansı (2008) ve Dikiz Aynasında Yüzler (Ozan Yayıncılık) gibi yapıtlar bulunur. Yazarlığında, göç, sürgün ve siyasal mücadele deneyimlerinin izleri belirgindir.

 Abdulkadir Konuk adı bana efsane bir devrimciyi hatırlatıyor. Türkiye’de birlikte faaliyet yürüten devrimciler, Ege Bölgesi’nde, Kürdistan’ın çeşitli şehirlerinde bu faaliyetlerde onu tanıyanlar; örgütçü, kararlı, düzene karşı korkusuz bir devrimciyi anlatıyorlar kitapta…

 Unutulmaz bir mücadele mirası yayılıyor kitabın sayfalarına. Dostlarının yazdıklarının toplamından bir Abdulkadir Konuk portresine ulaşılıyor. Abdulkadir Konuk Martı Kanadı adlı şiir kitabında:

 “Ben anıların hep

      Kavgadan yana olanını sevdim” diyor.

 Tariş ve Gültepe direnişlerinde gösterdiği olağanüstü örgütçü, birleştirici, direnişçi ve yılmaz mücadeleci tavırları sonucu tutuklanır ve idama mahkûm edilir. Yaklaşık yedi senesi Türkiye zindanlarında hapishaneden hapishaneye sürgünlerle geçer. Bu sürenin yarısı idam kararı olduğu halde, Abdulkadir ipin boynuna geçeceğini iplemez!.. Öyküler, şiirler yazar, illegal yollardan onları dışarı çıkarıp Belge Yayınları’nca yayınlar. Yayıncı Ayşe Zarakoğlu ve Ragıp Zarakoğlu’nun dostça dayanışmalarını yaşar. Belge Yayınları Yeni Sesler dizisi ile zindanlarda susturulmak istenen devrimcilerin ürünlerini yayınlayarak onların duygu ve düşüncelerinin kitlelere ulaşmasında, büyük baskılara rağmen, aracı olmuştur.

 Martı Kanadı adlı şiir kitabında Umut adını verdiği şiiri şöyledir:

Taşa tohum ektik

     umuttur diye

Göze yaş koymadık

     Ağıttır diye

Sabrımıza

Taş çatladı, gök ağladı

Bu nasıl yürektir diye

     Yine bükülmedi boyunlarımız

 (Ermenek Cezaevi 1987)

Abdulkadir Konuk özgürlüğe giden her yolu denemeye hazırdır. Film senaryosu gibi bir eylemle, sevk edildiği hastaneden örgütü (TDKP) tarafından zindandan kurtarılır. Kısa bir süre sonra çocuk oyuncağı bir botla 5,5 saat kürek çekerek, maceralı bir yolculukla, yapayalnız, ıssız Ege Denizi’ni geçerek Yunanistan’a ulaşır. Örgütünün ona Köln’de ihtiyacı vardır ve oraya götürülür. Devrimci her yerde devrimcidir. Abdulkadir kaldığı yerden örgütlü çalışmasına devam eder. Yazmaya ve tiyatroya kendini daha fazla verir.

Örgütü ile görüş ayrılıkları oluşunca yollar ayrılır. Güçlü kalemi ile Kürdistan Ulusal Kurtuluş mücadelesini desteklemeye başlar. Çok başarılı makalelerini ve söyleşilerini kaçırmadan okumaya çalıştığım bir gazetecidir.

İnsan hakları mücadelesine sarılır. Toplantılar, dernekler, söyleşiler…

Devrime adanmış bir ömürdür Abdulkadir Konuk. Dostu Sırrı Ayhan adeta bu efsane devrimci unutulmasın diye bir anı-araştırma kitabı hazırlamış, adını da Suya Karışan Sürgün koymuş. Kitap; dostluğun, vefanın ve dayanışmanın güzel bir örneği olmuş.

Son yıllarını hastalıkla mücadeleye ayırmak zorunda kalmış bir sürgünün, Almanya’nın Solingen kentinde hayata gözlerini yuman bir devrimcinin, vasiyetine uyularak külleri Hollanda’da denize savrulmuş. Dünya insanı Abdulkadir Konuk „suya karışan sürgün” olmuş…

Kitapta, Konuk’un hayata bakışı, dünya görüşü ve sürgünde geçen son yıllarına dair tanıklıklar; anı, belge ve röportajlar üzerinden bir araya getirilir. Sırrı Ayhan, yalın dili ve akıcı üslubuyla, Konuk’un anılarını sadece belgelemekle kalmaz; okuru bu yaşanmışlıkların tam ortasına dâvet eder.

Mustafa Demir

Berlin, 1 Haziran 2025

 

 

 

24 kez okundu.

Check Also

YURTDIŞINDA YAŞAYAN SÜRGÜNLERE ÜLKEYE GERİ DÖNÜŞ YOLU AÇILSIN !

TBMM`ne, Türkiye Hükümetine ve Kamuoyuna; Türkiye`de 12 Mart, 12 Eylül askeri darbeleri sonucu binlerce siyasi …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir