19 Ocak 2007 yılında yayın yönetmenliğini yaptığı Agos gazetesi önünde canice katledilişinin 12. yılında Hrant Dink, Nürnberg`de kitlesel katılımla anıldı.
Her yıl geleneksel olarak 19 Ocak tarihinde Hrant anısına gerçekleştirilen anma etkinliği, Villa Leon Kültürevi bahçesinde Hrant anısına dikilen Ermeni Barış ağacı altında toplanan kitlenin saygı duruşuyla başladı.
Burada Almanca olarak Hrant´ın halklar arasında bir köprü olduğuna dikkat çekilerek, katiller ve katilleri koruyan kollayan Türk devleti kınandı. Hrant`ın severek dinlediği “sarı gelin ” Hrant anmalarına katkılarını esirgemeyen Mary` tarafından ermenice dilinde seslendirildi.
Ermeni Cemaatinden anmaya katılan Kadın Temsilcinin Hrant`a dair bir konuşma gerçekleştirmesi ardından, Ermeni kilisesinden Papaz da bir Ayin gerçekleştirdi.
Villa Leon bahçesinden anmanın yapılacağı salona geçen kitleye yönelik olarak, Boran ın piyano ile seslendirdiği ağıt müzikalinin dinletimi ardından, Hrant`ın Dostları Platformu Nürnberg adına bir konuşma gerçekleştirildi.
Hrant`ın dostları Platformu Nürnberg bileşenleri olan (Partizan, AGİF, DİDF, ATİF, SYKP, ASM, Medya Volkshaus ve AKM Nürnberg ile aydın bireylerden oluşan) Platform adına kitle selamlandı.
Yapılan açılış konuşmasında Hrant`ın katliyle açığa çıkan Türk ırkçılığı ve yaşadığımız Almanya`da giderek artan ırkçılık teşhir edildi. Konuşmada, Ahparig Hrant’ı anma gününün, ırkçılığa karşı bir mevziye dönüştürülmesi gerektiğine dikkat çekildi.
Konuşmanın bitimi sonrası, Saz ustası Yusuf Çolak`ın bağlamasıyla bir türkü seslendirmesi dinleyicilerin beğenisini topladı.
Şair Habib Bektaş`ın Türkiye`den anma etkinliğine yolladığı mesaj okundu ve ardından Boran,Mary,ve Musti den oluşan 3`lünün Hrant anısına türkçe, kürtçe ve ermenice ezgiler seslendirmesi kitleden alkış aldı.
Programın birinci bölümü ardından verilen ara sonrası ikinci bölümde Hrant`ın yaşamından kesitlerin yer aldığı Sinevizyon gösterilerek, “Hranttan günümüze Türkiye “ konulu moderatörlüğünü Mahmut Özkan`ın yaptığı AGOS gazetesi eski yazı işleri müdürü Aris Nalcı ile bir söyleşi gerçekleştirildi.
Ocak ayında kaybedilen ve katledilen devrimci, komünist önderlerden Mustafa Suphiler, Luxemburg, Liebknecht, Kaypakkaya, Ali Haydar Yıldız, Sakine Cansızlar ve Lenin`de etkinlikte anıldı.
“Hrant Dink cinayeti, siyasal bir cinayettir. Ermeni ulusunun kıyımdan, soykırımdan geçirilmesi, Hran Dink in kalleşçe arkadan vurularak katledilmesiyle devam etmiştir.” denilerek, Aris Nalcı `nın Hrant Dink’in Agos gazetesini kurduğu süreçte tanık olduklarıyla ve Hrant Dink ile ilgili anılarını anlatarak söyleşiye başlandı. 1895,1906,1915 yıllarında Osmanlı`da Ermeni ulusuna yönelik katliam ve soykırım süreci, soykırımının nedenleri ve Alman devletinin Soykırımda rolüne ilişkin değerlendirmeler yapıldı.
Aris Nalcı, 20 Hıncaklı Ermeni sosyalistin 1915’te İttihatçı Hükümet’in emriyle Beyazıt meydanında asıldığı günlere ışık tutan bir Ermenice kitabı, Türkçeye çevirmesiyle, Türkiye’de sosyalist-komünist mücadelenin Mustafa Suphi ile başladığı genel kanısına karşın, Ermeni sosyalistleri Paramazların bu mücadeleyi çok daha önceden vermeye başladıklarına dikkat çekti.
2007 de Hrant`ın katli sonrası yüzbinlerce insanın “Hepimiz Ermeniyiz” haykırışlarının ve Hrant`ın kitlesel cenazesinin Türkiye`de Türk toplumu içinde Türk ırkçılığının sorgulanmasına yol açmaya başlamış olmasına rağmen, son süreçte Türk hükümetinin bir devlet politikası olarak fabrika ayrlarına geri döndüğü ve bugün Tekçilik genetiği üzerinden geçmişte Ermenilere, Süryanilere, Pontuslara ve azınlıklara yapılan baskı ve katliamların bir benzerinin bugün türk şovenizmi eşliğinde Kürt ulusuna yönelik devam ettiğine dikkat çekildi.
Türkiye`de bir Ermeni sorunu, Kürt sorunu değil, bir Türk sorunu olduğuna vurgular yapılarak, Türk devletinin kanlı tarihiyle yüzleşmesinin henüz gerçekleşmediği belirtildi.
Söyleşide dinleyiciler kısaca görüşlerini dile getirdiler ve sorular sordular.
Yazar Metin Ayçiçek yaptığı konuşmasında ”önce kendi içimizdeki milliyetçiliği öldürmeliyiz ve yüzleşmeliyiz” dedi. Bir soru üzerine, Ermeni soykırımı sürecinde Kürt aşiretlerinin ve Hamidiye alaylarının rolüne de değinilerek, Kürtler tarafından Ermeni soykırımında rolleriyle ilgili yeterli bir yüzleşmenin yapılmadığına da dikkat çekildi.
Tarihsel bilgilerin ve süreçlerin özetlendiği, doğru bilgilendirmeyi hedefleyen söyleşi, dinleyici kitle tarafından ilgiyle dinlendi ve verimli olarak değerlendirildi.
69 kez okundu.