TEKİN YAYINEVİ
Kitap Tanıtımı
Yazarı: Atilla Keskin
Kandil’e gidiyorum… “Ova bitti, karşımızdaki sarp dağlara tırmanmaya başladık. Güneş dağların arkasında kaybolurken, tepelerdeki tek tük bulutlar bir renk cümbüşü içinde adeta dans ediyordu… Önce kıpkızıl oldu tüm bulutlar, sonra pembeleştiler, en sonunda da eflatun oldular. Biraz sonra dağların zirvesinden koskoca bir dolunay yavaş, yavaş yükselmeye başladı. Bronz renkli bir dolunaydı bu. Ayın üstündeki kahverengi dağlar bile seçilebiliyordu. Ve Dolunay dağların tepelerine asılmış devasa bir projektör olarak yeryüzünü aydınlatıyordu.”
Atilla Keskin, kırk yıl önce on arkadaşıyla birlikte gittiği El Fetih dönüşünde, tutuklanıp konulduğu Diyarbakır Cezaevi’ni ve “bölge”yi kırk yıl sonra doğasıyla, insanıyla, bilinmeyen yönleri ve olaylarıyla, tanıklıklara dayanarak anlatıyor.
Cemil Bayık’tan Mustafa Karasu’ya Kürt hareketine yön veren kadın gerillalardan Kandil’de bir yaşam kurmuş sıradan insanlarla yapılmış çok kapsamlı röportaj ve gezi notlarıyla Atilla Keskin “Kırk yıl önce ve kırk yıl sonra”yı tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor.
Kırk yıl önce elleri kelepçeli zindanına tıkıldığı Diyarbakır, bu kez onu bağrına basıyor…
“Her gerilla kampı buraya benzer mi?”
“Burası yazlık bir kamp, ben de ‘yazlığa’ geldim” diye gülüyor. “Sen asıl şu dağların tepelerindeki ordunun kamplarını görmelisin. Gerillanın gerçek kampları o tepelerdedir.”
“Bu sakat bacaklarımla buraya zor geldim, o tepelere nasıl çıkarım?”Bizimki tam hazırcevap: “Yüreğine sor, o istiyorsa bir yolunu bulur çıkarsın…”
Tekin Yayınevi
Editör Ayşegül ÇAKAN
Ankara Caddesi Konak Han
No : 43, Cağaloğlu / İst
Tel : 0212 527 69 69
543 kez okundu.