Enternasyonal dayanışma ruhuyla,Göçmenlere sahip çıkalım !

Savaşın,sömürünün ve zulmün girdabında çaresizliğe sürüklenen ezilen yığınlara ve  yaşamlarını sürdürebilmek  uğruna yollara düşen göçmenlere, sahip çıkarak yeni ölümlerin yaşanmasının önüne geçelim !

AB  ile ABD emperyalistlerinin  bölgesel savaş politikalarından ötürü Suriye, Irak, Libya, Afganistan başta olmak üzere bir çok ülkede yaşanan iç savaş, çatışma ve kaostan ötürü ülkelerini terk etmek zorunda kalan sığınmacılara yönelik, Avrupa Hükümetleri, insan onurunu ayaklar altına alan  politikalar izliyorlar.
Daha fazla kar uğruna dünyayı yaşanmaz hale getiren,milyonlarca insanın göç yollarına düşmesine neden olan esas suçlu Emperyalist-Kapitalist barbarlığın kendisidir.Sahip oldukları zenginlikleri kaybetmemek ve dahada çoğaltmak için uğraşan gerici asalak burjuva egemen sınıflar insanlığın yaşamlarını ve yaşam alanlarını tahrip ve yok ederek göç yollarına düşmesine neden olmaktadır.
Yaşlı dünyamız can çekişmekte,ezilenler dünyası büyük yıkımlara uğratılmakta, Afrika,Ortadoğu ve Kafkaslar başta olmak üzere her taraf  kan gölüne çevrilmiş durumda.Yeraltı ve yerüstü zenginlik kaynaklarının yoğun olduğu bu bölgelere akbabalar gibi gözlerini diken leş kargası emperyalist barbarlar insanlığın üstünde uçmaya devam ediyorlar.Milyonlarca insan mevcut sistemin kar hırsı uğruna gerçekleştirdiği haksız savaşlar,işgaller ve ekonomik talan sonucunda en vahşi yöntemlerle katledilmekte,açlığa ve sefalete sürülmekte, evinden ve yurdundan edilerek göçe zorlanmaktadır.       Bu vahşetin esas sorumlusu ekonomik kriz içinde debelenen sermaye ve onların can çekişen sistemleridir.
Akdeniz suları ve Avrupaya giden yollar adete göçmen mezarlığına dönmüş durumda.Gemilerin ve Sandalların batması sonucu hayatını kaybeden yüzlerce insanın cesetleri kıyıya vururken, insan tacirlerince kamyon kasalarına tıkılan onlarca insan havasızlıktan ölmekte iken, Türkiye sahillerinin  açıklarında kıyıya vuran Suriyeli minicik yavrunun cansız bedeni kanımızı dondurmaya yetmiştir.Binlerce insanın umuda yolculuğu başarıya ulaşmayarak acı bir şekilde son bulabilmektedir.
Yaşadığımız coğrafya olan Avrupa kıtasındaki emperyalistler, yaşanan bu vahşet ve katliamlarda pay sahibi değillermiş gibi davranarak, buralara sığınmak isteyen göçmenlerin karşı idari tedbirlerle geri dönmelerini zorlayarak, sıkı önlemlerle ve artırdıkları sınır güvenlikleriyle gelişlerini engelleyerek yeni ölümler yaşatmak istemektedirler.

Emperyalistlerin savaş ve saldırganlıkları sonucu halkların yaşam alanları talan edilmekte, yaşamları tehdit altında olan, can güvenlikleri olmayan, geniş yığınlar yurtlarından zoraki göçe zorlanmaktadır.Yaşamlarını sürdürebilmek için ülkelerini terketmek zorunda bırakılan, çoluk çocuk binbir zorlukla göç yollarına düşen yoksullar, yollarda can pazarında hayatlarını kaybetmektedirler. Avrupa ülkelerinde yeni bir yaşam kurmak ve can güvenlikleri için sığınan mülteciler, Avrupalı emperyalist devletler ve gerici hükümetlerce engellenmeye çalışılmaktadır.Almanya’ya gelen sığınmacı sayısının 200 bini aştığı, yılın sonuna kadar da bu sayının 400 bine yaklaşacağı propaganda edilerek, halk arasında sığınmacılara yönelik önyargıları güçlendirici, ayrımcı bir politika izleniyor.

Irkçı ve rasist saldırılara mağruz kalan göçmenlerin,kaldıkları sığınma mekanları kundaklanıyor,ırkçı faşist çeteler tarafından yakılıyor ve saldırılar giderek ivme kazanıyor.

Buna rağmen sokağa dökülen binlerce avrupalı işçi ,emekçi, ilerici ve devrimci güçler göçmenlerin ülkelerine girmelerine izin verilmesini talep ederek, maddi ve manevi dayanışma içinde bulunacaklarını haykırmaktadırlar.
Konfederasyonumuz ATİK`e bağlı tüm üye, aktivist ve taraftarlarımız adına avrupaya ayak basan göçmenlerle dayanışma içinde olacağımızı ilan ediyor, hoş geldiniz diyoruz.
Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu(ATİK) olarak milyonlarca insanın göç yollarına düşmesine neden olan,bu uğurda bir çok göçmenin hayatını kaybetmesinin esas sorumlusunun emperyalistler ve onların gerici sistemleri olduğunu biliyoruz.

Bu acıların artık yaşanmaması için, tüm göçmenleri ve ezilenleri  adil, paylaşımcı, demokratik, özgür yaşanabilir bir dünya ve yaşam mümkün anlayışı etrafında kenetlenmeye ve mücadele etmeye çağırıyoruz.

Yaşasın sınıf dayanışması !

Yaşasın halkların kardeşliği !

262 kez okundu.

Check Also

SÜRGÜNLÜK VE ETNOLOJİ – Engin Erkiner

            Sürgünlükle ilgili incelemeler, bu sürgünlük ülke içinde veya dışında …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir